Arama
En son konular
İp
İstatistikler
Sadece senin olmak
1 sayfadaki 1 sayfası
Sadece senin olmak
SADECE SENİN OLMAK
Hani bazen etrafta kimse yokken birilerinin nefesini hissedersin ya ensende... Ayağından başına kadar yayılan bir elektrik dalgası... Gözlerin kısık, ellerin titrek, korkuyla arkana bakıp kimsenin olmadığını görünce derin bir nefes alırsın!
Ya da annene bir yalan söylediğinde yüzün kızarır hani... Sen inatla gözlerinin içine bakmazsın! Ama baskın çıkmak için de elinden geleni yaparsın... Annen asla inanmaz yalanlarına... Ama inanır gibi yapar seni kırmamak için.
Bazen kötü bir günün sonunda gece yastığına sarılmış ağlarsın hani... Uyumaya çalıştığın zaman gözyaşlarından sırılsıklam olmuş yastık rahatsız eder seni...
Bazen rüzgar esince saçların savrulup gözlerini kapar... Ya da içten içe üşütür seni o rüzgar... Titrersin biraz... Ellerini ceplerine biraz daha bastırıp, atkını biraz daha sıkarsın boynunda! Yüzüne gelen saçları da yine rüzgar çeksin ordan...
En olmadık zamanlarda en olmadık kişileri özlersin... O kadar büyük olur ki bu özlemler.. Resimler biraz bile dindiremez hasreti. Küçük anılar asla kapatamaz o yarayı... Gözlerin dolar. İster istemez gülümsersin... Derinden bir ah çekersin...
Bazen sevgilin sana bir tek gül verir. Her şeyin anlamını o çiçekte bulursun... Boynuna sarılıp muhteşem kokusunu çekersin içine... Dudaklarına küçük bir öpücük kondurursun... O an güneş doğuya batmaya başlar. O an dünya durur sen dönersin! O an zaman bitmiştir artık...
Bazen küçük ayrıntılara takılıp neden dersin... Bazen ölmek istersin... Bazen vicdan azabı çekersin... Bazen mutluluktan sokağın ortasında çığlıklar atıp dans edersin... Bazen gizliden gizliye aşk yaşarsın kalbinin derinliklerinde... Bazen bir gün ortaya çıkacak olan bastırdığın o öfke... Bazen hiç yapamadığın şeyleri yapmak istersin... Bazen çok korkarsın... Bazen elinde olanları beğenmezsin... Bazen asla olmayacak hayaller kurarsın... Bazen geçmişi düşünüp keşke dersin... Bazen yaptıklarından ders alırsın... Bazen tüm dünyaya kanıtlarsın yaptıklarının doğruluğunu... Bazen yalnız kalmak istersin... Bazen yalnız kalmak çok korkutur seni... Bazen koluna konan uğur böceğine karşı inanılmaz bi sevgi beslersin... Ya da parmağına konan kelebeğe... Bazen insanlara beslersin o aziz sevgiyi... Bazen...
Musluğa yaklaşıp titrek ellerinle sıcak suyu açmaz mısın bazen? İçine girersin o suyun! Etini yakar bir süre... Sonra hoşuna gitmeye başlar! Kaçacak bir şeyin yoktur. Saklanacak bir şeyin yoktur. Maskelerin yoktur. Çırılçıplak sıcak suyun saçlarından akmaya başlayıp tüm vücudunda yayılması vardır sadece... Günahların akar parmaklarından... Nereden geldiği belirsiz, kolundan aşağı akan su... Parmağından yavaş yavaş damlayıp deliyor umutlarını!
Kurallardan kaçıp aklına eseni uygulamak istersin. Birisi kolundan tutup suratına sert bir tokat vurana kadar özgürsündür! Ezilip büzülüp bir kenara çekilirsin ister istemez. Sessizleşir, boyun eğersin.
Bomboş bir arazide, başının üstünde mavi gökyüzünün olduğu bir yerde tüm nefretini haykırmak istersin bulutlara! Avazın çıktığı kadar bağırıp hıçkıra hıçkıra ağlamak mesela... Doğa ayağına takılıp seni düşürene kadar koşmak istersin... Arınmak istersin!
Ellerini kumlara sokarsın bazen... Soğuk kumu hissedersin teninde... Ne kadar yumuşak ve duyarsızdır! Üstüne uzanıp o kumların, çıplak ayaklarına vuran dalagaların hüznünü dinleyip yıldızlara bakarsın biraz... Huzur dolusundur. Yaşam dolusundur. Ellerini biraz daha daldırırsın soğuk kumlara... Parmaklarının arasından kayan taneler zevk verir sana! İnancını alırsın sırtına! Ve biraz daha sokarsın ellerini kumlara... Ne kadar da sensindir! Ne kadar da durgundur... Ne kadar da basittir...
İşte arkadaşım... Yaşamak diyip de büyüttüğümüz o şey var ya... Bu kadar basit bir şey...
Hani bazen etrafta kimse yokken birilerinin nefesini hissedersin ya ensende... Ayağından başına kadar yayılan bir elektrik dalgası... Gözlerin kısık, ellerin titrek, korkuyla arkana bakıp kimsenin olmadığını görünce derin bir nefes alırsın!
Ya da annene bir yalan söylediğinde yüzün kızarır hani... Sen inatla gözlerinin içine bakmazsın! Ama baskın çıkmak için de elinden geleni yaparsın... Annen asla inanmaz yalanlarına... Ama inanır gibi yapar seni kırmamak için.
Bazen kötü bir günün sonunda gece yastığına sarılmış ağlarsın hani... Uyumaya çalıştığın zaman gözyaşlarından sırılsıklam olmuş yastık rahatsız eder seni...
Bazen rüzgar esince saçların savrulup gözlerini kapar... Ya da içten içe üşütür seni o rüzgar... Titrersin biraz... Ellerini ceplerine biraz daha bastırıp, atkını biraz daha sıkarsın boynunda! Yüzüne gelen saçları da yine rüzgar çeksin ordan...
En olmadık zamanlarda en olmadık kişileri özlersin... O kadar büyük olur ki bu özlemler.. Resimler biraz bile dindiremez hasreti. Küçük anılar asla kapatamaz o yarayı... Gözlerin dolar. İster istemez gülümsersin... Derinden bir ah çekersin...
Bazen sevgilin sana bir tek gül verir. Her şeyin anlamını o çiçekte bulursun... Boynuna sarılıp muhteşem kokusunu çekersin içine... Dudaklarına küçük bir öpücük kondurursun... O an güneş doğuya batmaya başlar. O an dünya durur sen dönersin! O an zaman bitmiştir artık...
Bazen küçük ayrıntılara takılıp neden dersin... Bazen ölmek istersin... Bazen vicdan azabı çekersin... Bazen mutluluktan sokağın ortasında çığlıklar atıp dans edersin... Bazen gizliden gizliye aşk yaşarsın kalbinin derinliklerinde... Bazen bir gün ortaya çıkacak olan bastırdığın o öfke... Bazen hiç yapamadığın şeyleri yapmak istersin... Bazen çok korkarsın... Bazen elinde olanları beğenmezsin... Bazen asla olmayacak hayaller kurarsın... Bazen geçmişi düşünüp keşke dersin... Bazen yaptıklarından ders alırsın... Bazen tüm dünyaya kanıtlarsın yaptıklarının doğruluğunu... Bazen yalnız kalmak istersin... Bazen yalnız kalmak çok korkutur seni... Bazen koluna konan uğur böceğine karşı inanılmaz bi sevgi beslersin... Ya da parmağına konan kelebeğe... Bazen insanlara beslersin o aziz sevgiyi... Bazen...
Musluğa yaklaşıp titrek ellerinle sıcak suyu açmaz mısın bazen? İçine girersin o suyun! Etini yakar bir süre... Sonra hoşuna gitmeye başlar! Kaçacak bir şeyin yoktur. Saklanacak bir şeyin yoktur. Maskelerin yoktur. Çırılçıplak sıcak suyun saçlarından akmaya başlayıp tüm vücudunda yayılması vardır sadece... Günahların akar parmaklarından... Nereden geldiği belirsiz, kolundan aşağı akan su... Parmağından yavaş yavaş damlayıp deliyor umutlarını!
Kurallardan kaçıp aklına eseni uygulamak istersin. Birisi kolundan tutup suratına sert bir tokat vurana kadar özgürsündür! Ezilip büzülüp bir kenara çekilirsin ister istemez. Sessizleşir, boyun eğersin.
Bomboş bir arazide, başının üstünde mavi gökyüzünün olduğu bir yerde tüm nefretini haykırmak istersin bulutlara! Avazın çıktığı kadar bağırıp hıçkıra hıçkıra ağlamak mesela... Doğa ayağına takılıp seni düşürene kadar koşmak istersin... Arınmak istersin!
Ellerini kumlara sokarsın bazen... Soğuk kumu hissedersin teninde... Ne kadar yumuşak ve duyarsızdır! Üstüne uzanıp o kumların, çıplak ayaklarına vuran dalagaların hüznünü dinleyip yıldızlara bakarsın biraz... Huzur dolusundur. Yaşam dolusundur. Ellerini biraz daha daldırırsın soğuk kumlara... Parmaklarının arasından kayan taneler zevk verir sana! İnancını alırsın sırtına! Ve biraz daha sokarsın ellerini kumlara... Ne kadar da sensindir! Ne kadar da durgundur... Ne kadar da basittir...
İşte arkadaşım... Yaşamak diyip de büyüttüğümüz o şey var ya... Bu kadar basit bir şey...
darkice666- serif
-
Mesaj Sayısı : 217
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 18/06/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Tem. 05, 2009 12:35 pm tarafından NAH3T-X
» FUTBOL
Cuma Mart 20, 2009 6:58 pm tarafından sairmblackq
» ögrenci marşı ve osmanlıda internet
Çarş. Mart 18, 2009 7:25 pm tarafından sairmblackq
» msnden kız isteme
Çarş. Mart 18, 2009 7:05 pm tarafından sairmblackq
» (:SATIŞIN SIRRI
Çarş. Mart 18, 2009 6:49 pm tarafından sairmblackq
» karızmayı dagıtanlar
Çarş. Mart 18, 2009 6:47 pm tarafından sairmblackq
» öldüren_saç_modası
Cuma Ara. 19, 2008 8:43 pm tarafından darkice666
» istanbulun trafik kuralları
Paz Kas. 23, 2008 4:29 pm tarafından sairmblackq
» ilkokul küfürleri
Cuma Kas. 21, 2008 4:05 pm tarafından sairmblackq